Eğitmenler ve İşe Alım Uzmanları için
Bilimsel Test ve Sınav Hazırlama Rehberi
TEST VE SINAV HAZIRLAMA REHBERİ

Aşağıdaki içerikler, bilimsel yöntemlerle test ve sınav hazırlama konusunda bilgilendirme amaçlı hazırlanmıştır.

Sorularınız için bizimle iletişime geçebilirsiniz:
E-posta: [email protected]
PBX: +90 212 318 80 99


Sözlü Sınavların Aksaklık Ve Üstünlükleri

Sözlü sınavlarda soru ve cevabın konuşma dilinde olması, bir ölçme yöntemi olarak bu sınavlarda elde edilen ölçülerin güvenirlik ve geçerliğinin düşük olmasına yol açmaktadır. Sözlü sınavların bu özelliğinde kaynaklanan önemli aksaklıkları şöyle özetlemek mümkündür: Bu sınavlarda normal olarak bir defada sadece bir kişiye soru sorulabilir. Bu kişiye bir soru daha sormak veya ikinci kişiye bir soru sormak için, sorulan ilk sorunun cevabının düşünülüp bulunmasını ve sözlü ifade edilmesini beklemek gerekir. Cevabın düşünülüp bulunması ve ifade edilmesi ise belli bir zaman alır. Bu yüzden sınava ayrılan süre içinde çok az sayıda soru sorulabilir. Bir de, bu sorulardan her biri, soru ve cevabın sözlü olması yüzünden sadece bir kişiye sorulabilir. İkinci bir kişiye farklı bir sorunun sorulması gerekir. Bu durum da dikkate alındığında, sözlü sınavlarda her adaya sorulabilecek olan soru sayısının ilk anda sanılandan çok daha az olacağı ortaya çıkar. Bu sınavlarda adaya çok az soru sorulabilmesi, başka aksamalar olmasa bile, elde edilen ölçme sonucunun güvenirlik ve geçerliğini önemli ölçüde düşürür. Çünkü böyle birkaç soru, dersini iyi öğrenmiş olan bir adayın öğrenmemiş olduğu birkaç noktaya denk gelerek onun, iyi öğrenmemiş bir aday gibi düşün puan almasına yol açabilir. Öte yandan, böyle birkaç soru, çok az öğrenmiş olan bir adayın öğrendiği birkaç noktaya denk gelerek onun, çok öğrenmiş bir aday gibi yüksek puan almasını sağlayabilir. Bu gibi durumlarda alınan puanlar, öğrenme düzeyini doğru yansıtmaz. Böyle durumlarla karşılaşma olasılığının fazla olması, çok az sorudan oluşan ölçme araçlarıyla elde edilen ölçülerin güvenirlik ve geçerliğinin düşük olmasına yol açar.

Adaylara farklı sorular sorulması, sorulabilen soru sayısının az olması yüzünden doğan sakıncaya ek bazı sakıncaların da ortaya çıkmasına yol açar. Farklı sorulara cevap veren adayların cevaplarına bakılarak onların öğrenme düzeylerini birbiriyle karşılaştırmada zorluklar vardır. Böyle iki sorudan zor olanını cevaplayan aday, kolay olanı cevaplayan adaydan daha fazla öğrendiği halde bu gözden kaçmış olabilir. Böyle iki sorudan zor olanını cevaplayamayan bir aday, kolay olanını cevaplayamayandan daha fazla öğrenmiş olabilir. Böyle durumlar söz konusu ise bunlar gözden kaçabilir. Sonuç olarak, sözlü sınavda aynı sayıda soruya cevap vermiş olan adaylar aynı puanı alacağından, gerçek öğrenme düzeyini yansıtmayan sonuçlar elde edilmiş olabilir.

Sözlü sınavlarda soru ve cevabın konuşma dilinde olması, sorulabilen soru sayısını azaltma ve adaylara farklı sorular sorma zorunluluğu getirmenin yanında başka güçlüklere de yol açar. Bu sınavda sorulan soruların cevapları genellikle bir kelime, bir sayı veya bir cümleden daha uzundur. Bu nedenle adaylardan çoğunun böyle sorulara verdikleri cevaplar ne tümüyle doğru, ne de tümüyle yanlış olur. Cevaplar, bir dereceye kadar doğrudur. Cevabın uzun ve bir dereceye kadar doğru olması halinde bunu doğruluk derecesine, cevabı dinleyen kişinin karar vermesi gerekir. Böyle bir karar önemli ölçüde özneldir (subjektif). Cevap sözlü, yani gelip geçicici olduğundan, puanlamayı yapacak kişinin cevabı çok dikkatle dinlemesi, dinlediklerinin tümünü göz önünde tutarak, bunlardan oluşan bir cevabın doğruluk derecesine ilişkin bir yargıya ulaşması çok zor bir iştir. Bu sırada pek çok şey onun yargısını etkileyebilir. Kişiler, dinledikleri arasında beğendikleri ve beğenmedikleri şeylerin etkisinde kalabilirler. Böyle olunca da cevabın doğruluk derecesine ilişkin yargı, bu yargıya ulaşan kişiye, hatta bu kişinin bir zamanından diğer zamanına değişebilir. Yani bu yolla elde edilen ölçülerin güvenirliği düşük olur. Güvenirlik düşünce ölçülere karışmış olan hata artacağından, geçerlik de düşer. Sonuçta, elde edilen ölçüler adayların gerçek öğrenme düzeylerini yansıtmaz hale gelir.

Sözlü sınavlar için, yukarıda sözü edilen güçlükler önemli aksamalara yol açar. Bunların tümü birlikte göz önüne alındığında, sözlü sınavla elde edilen ölçülerin genellikle güvenirlik ve geçerliklerinin çok düşük olacağı açıktır. Üstelik, sözlü sınavların henüz sözü edilmeyen başka aksaklıkları da vardır. Bu sınavlarda soru ve cevap konuşma dilinde olduğu için, cevaplayıcının konuşma diline hakimiyeti, onun sözlü ifade gücü, verdiği cevapların doğruluğunu etkiler. Sadece, sözlü ifade gücünün ölçülmeye çalışılması halinde bu bir sakınca yaratmaz; aksine bir üstünlük halini alır. Ancak bu durum, diğer yeterlikler ölçülmeye çalışılırken geçerliği düşürücü etkide olur. Çünkü, sözgelimi aynı derecede iyi öğrenmiş iki adaydan sözlü ifade gücü daha çok gelişmiş olan, bulduğu cevabı, doğruluğundan kayıp vermeden ifade edebilir. Bu iki adaydan sözlü ifade gücü daha az gelişmiş olan, bulduğu cevabı iyi ifade edemeyeceği için yanlış cevap vermiş gibi görünebilir; daha doğrusu onun doğru cevabı bulmuş olduğu anlaşılamayabilir ve yanlış cevap vermiş olanlar gibi düşük puan alabilir.

Yukarıda sözü edilen aksaklıklar dikkate alındığında, öğrenmeleri ölçmek amacıyla, zorunlu olmadıkça sözlü sınavlara başvurulmaması gerektiği söylenebilir (Özçelik, Ölçme ve Değerlendirme, 2016, s. 122-124).

Sözlü Sınavların Aksaklık Ve Üstünlükleri

QuizCV online test ve sınavlar hazırlayabileceğiniz, sınavları dağıtabileceğiniz ve detaylı sonuç raporlarına ulaşabileceğiniz online sınav sistemidir. Online test platformunun sunduğu kullanımı kolay ve güçlü sınav hazırlama editörü sayesinde kolayca sınav ve testler hazırlayabilirsiniz.
PBX: +90 212 318 8099
İstanbul, Türkiye